end at

Significados de "end at" con otros términos en diccionario inglés turco: 362 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	at the end adv.	nihayet
Here we are almost at the end of 2002 before we finally have a revised text. Nihayet gözden geçirilmiş bir metne sahip olmadan önce neredeyse 2002'nin sonundayız. More Sentences
2	General	at the end adv.	sonunda
We find ourselves at the end of the period of reflection. Kendimizi düşünme döneminin sonunda bulduk. More Sentences
3	General	the credits at the end of a movie n.	film sonunda çıkan yazılar
4	General	be at the end of one's rope v.	çaresiz kalmak
5	General	be at an end v.	sonuçlanmak
6	General	be at the end of one's tether v.	son kozunu oynamış olmak
7	General	be at one's wits end v.	eli ayağı dolaşmak
8	General	be at a loose end v.	boşta olmak
9	General	be at an end v.	bitmek
10	General	be at the end of one's tether v.	dayanacak gücü kalmamak
11	General	be at an end v.	sona ermek
12	General	be at the end v.	arkada kalmak
13	General	be at an end v.	neticelenmek
14	General	be at the end of one's tether v.	sabrı taşmak
15	General	be at the end of one's rope v.	sabrı taşmak
16	General	end up at something v.	(bir yolculuk vb) bir yerde bitmek
17	General	swap shirts at the end v.	maç sonunda formalarını değiştirmek
18	General	at the far end of the street adv.	caddenin öbür ucunda
19	General	at a loose end adv.	gayesiz
20	General	at the latter end adv.	en sonunda
21	General	at the end of the day adv.	her şeyi göz önünde tutarak
22	General	at an end adv.	amaçsız
23	General	at the end of adv.	sonunda
24	General	at a loose end adv.	boşlukta
25	General	at an end adv.	sona ermiş
26	General	at one's wits' end adv.	şaşırmış bir durumda
27	General	at one's wits' end adv.	ne yapacağını bilmez bir durumda
28	General	at the end of the road adv.	yolun sonunda
29	General	at an end adv.	tükenmiş
30	General	at an end adv.	şaşkın
31	General	at an end adv.	işsiz güçsüz
32	General	at one end adv.	bir ucu
33	General	in at the deep end adv.	havuzun derin tarafında
34	General	in at the deep end adv.	derin bir suyun içinde
35	General	at the end of the joke adv.	şakanın sonunda
Phrasals
36	Phrasals	end up at v.	bir yerde bitmek
37	Phrasals	end up at v.	-de bitmek
38	Phrasals	end up at v.	-de sona ermek
39	Phrasals	end up at (some place) v.	(bir yerde) bitmek
40	Phrasals	end up at (some place) v.	(bir yerde) sona ermek
Phrases
41	Phrases	a light at the end of the tunnel n.	tünelin sonundaki ışık
42	Phrases	at the end of the day adv.	sonuçta
43	Phrases	at the end of the day adv.	günün sonunda
44	Phrases	at one end expr.	bir uçta
45	Phrases	at the end of the world war expr.	dünya savaşının sonunda
46	Phrases	at the other end expr.	diğer ucunda
47	Phrases	at the end of a beautiful day expr.	güzel bir günün sonunda
48	Phrases	at the very end expr.	en sonunda
49	Phrases	the followings are decided at the end of the meeting expr.	toplantının sonunda aşağıdaki kararlar alınmıştır
Colloquial
50	Colloquial	at the end of the week n.	hafta sonu
51	Colloquial	be at an end v.	bitmek
52	Colloquial	be at an end v.	sona ermek
53	Colloquial	be at an end v.	sonuçlanmak
54	Colloquial	be at an end v.	tükenmek
55	Colloquial	at the end of this month expr.	bu ayın sonunda
56	Colloquial	at the end of nowhere expr.	cehennemin dibinde
57	Colloquial	at the end of the day expr.	eninde sonunda
58	Colloquial	at the end of the day expr.	günün sonunda
59	Colloquial	life begins at the end of your comfort zone expr.	gerçek hayat sırça köşkün dışındadır
60	Colloquial	at the end of the day expr.	her şey göz önünde bulundurulduğunda
61	Colloquial	at the end of the night expr.	gecenin sonunda
62	Colloquial	at the end of the bridge expr.	köprünün sonunda
63	Colloquial	life begins at the end of your comfort zone expr.	sefanın bittiği yerde yaşam başlar
64	Colloquial	at the end of the day expr.	sonunda
65	Colloquial	at the end of the song expr.	şarkının sonunda
66	Colloquial	at the end of the day expr.	uzun bir günün sonunda
67	Colloquial	half now half at end of the week expr.	yarısı şimdi yarısı hafta sonu
68	Colloquial	at the end of nowhere expr.	medeniyetten uzakta
69	Colloquial	at the end of the day expr.	en nihayetinde
Idioms
70	Idioms	light at the end of the tunnel n.	rahata erme belirtisi
71	Idioms	light at the end of the tunnel n.	tünelin ucundaki ışık
72	Idioms	light at the end of the tunnel n.	tünelin sonundaki ışık
73	Idioms	be at one's wits' end v.	aklı durmak
74	Idioms	be at one's wits' end v.	apışıp kalmak
75	Idioms	throw somebody in at the deep end v.	birine zor bir görev vermek
76	Idioms	be at one's wits' end v.	beyni durmak
77	Idioms	jump in at the deep end v.	balıklama atlamak
78	Idioms	be at the receiving end v.	bir olayın olumsuz sonuçlarına maruz kalmak
79	Idioms	jump in at the deep end v.	bir şeye hazırlık yapmadan başlamak
80	Idioms	be at a loose end v.	boşta olmak
81	Idioms	throw somebody in at the deep end v.	birine zor bir iş vererek onu zor durumda bırakmak
82	Idioms	be at a loose end v.	boşlukta olmak
83	Idioms	be at the end of one's rope v.	dayanma gücünün sonunda olmak
84	Idioms	be at the end of one's tether v.	canına tak etmek
85	Idioms	be at the end of one's rope v.	canına tak etmek
86	Idioms	be at a loose end v.	çıkmazda olmak
87	Idioms	be at the end of your tether v.	canına tak etmek
88	Idioms	be at the end of your rope v.	canına tak etmek
89	Idioms	be at a loose end v.	çıkmaza düşmek
90	Idioms	be at a dead end v.	durma noktasına gelmek
91	Idioms	be at a loose end v.	çıkmazda bulunmak
92	Idioms	be at your wits' end v.	elindeki tüm çözümleri tüketmek
93	Idioms	be at a dead end v.	gelişememek
94	Idioms	be at one's wit's end v.	ne yapacağını bilmemek
95	Idioms	be at a dead end v.	ölü noktaya gelmek
96	Idioms	be at one's wit's end v.	şaşırmak
97	Idioms	be at the end of one's tether v.	sabrı tükenmek
98	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabrı tükenmek
99	Idioms	be at the end of your tether v.	sabrı taşmak
100	Idioms	be at the end of one's tether v.	sabır taşı çatlamak
101	Idioms	be at the end of your tether v.	sabrı tükenmek
102	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabrın sınırında olmak
103	Idioms	be at the end of your rope v.	sabrı tükenmek
104	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabrının sonunda olmak
105	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabrının sonuna gelmek
106	Idioms	be at the end of one's tether v.	sabrının sınırında olmak
107	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	sıkıntıların artık biteceğini görmek
108	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabır taşı çatlamak
109	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabrının sınırında olmak
110	Idioms	be at the end of one's tether v.	sabrın sınırında olmak
111	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabredecek gücü kalmamak
112	Idioms	be at the end of one's rope v.	sabrı taşmak
113	Idioms	be at the end of one's tether v.	sabrı taşmak
114	Idioms	be at the end of your rope v.	sabrı taşmak
115	Idioms	be at the end of one's tether v.	sabredecek gücü kalmamak
116	Idioms	be at a dead end v.	sonuç elde edilemeyecek duruma gelmek
117	Idioms	be at the end of one's tether v.	sabrının sonuna gelmek
118	Idioms	be at a dead end v.	sonu olmayan olmayan bir aşamaya gelmek
119	Idioms	be at a dead end v.	sonuçsuz kalmak
120	Idioms	be at the sharp end of something v.	topun ağzında olmak
121	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	tünelin ucunu görmek
122	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	tünelin sonundaki ışığı görmek
123	Idioms	find the pot of gold at the end of the rainbow v.	tüm umutlarını, hayallerini gerçekleştirmek
124	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	tünelin ucundaki ışığı görmek
125	Idioms	be thrown in at the deep end v.	zor bir işi başına sarmak
126	Idioms	be at a loose end v.	yapacak bir şeyi olmamak
127	Idioms	see the light at the end of the tunnel v.	umut ışığı görmek
128	Idioms	be thrown in at the deep end v.	zor bir işin içine hazırlıksız (yaka paça) atılmak
129	Idioms	be at a dead end v.	umutsuz duruma gelmek
130	Idioms	be at the end of one's rope/tether v.	elinde avucunda ne varsa tüketmek
131	Idioms	be at the end of one's rope/tether v.	yolun sonuna gelmek
132	Idioms	be at the end of one's rope/tether v.	her şeyin sonuna gelmek
133	Idioms	be at the end of one's rope/tether v.	sınırlarının sonuna gelmek
134	Idioms	be at the end of one's rope/tether v.	bıçak kemiğe dayanmak
135	Idioms	be at the end of one's rope/tether v.	imkanlarının sonuna gelmek
136	Idioms	be at the end of one's rope/tether v.	son sınıra/noktaya gelmek
137	Idioms	be at one's wits end v.	aklı durmak
138	Idioms	be at one's wits end v.	beyni durmak
139	Idioms	be at one's wits end v.	apışıp kalmak
140	Idioms	be at one's wits end v.	eli ayağı dolaşmak
141	Idioms	be at one's wits end v.	ne yapacağını bilememek
142	Idioms	be at the receiving end v.	bir olayın olumsuz sonuçlarına maruz kalan tarafta olmak
143	Idioms	be at the receiving end v.	olumsuz bir şeye maruz kalmak/bırakılmak
144	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	dayanma gücünün sonunda olmak
145	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	sabrının sonunda olmak
146	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	tahammülünün sonunda/sınırında olmak
147	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	çözümlerin tükenmiş olmak
148	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	tahammülünün sınırına gelmiş olmak
149	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	bıkmış olmak
150	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	usanmış olmak
151	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	canına tak etmiş olmak
152	Idioms	be at the end of (one's) tether v.	sabrı tükenmiş/taşmış olmak
153	Idioms	be at the end of nowhere v.	cehennemin dibinde olmak
154	Idioms	be at the end of nowhere v.	dağ başında olmak
155	Idioms	be at the end of nowhere v.	kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde olmak
156	Idioms	be at the end of nowhere v.	ücra bir yerde olmak
157	Idioms	be at the end of nowhere v.	medeniyetten uzakta olmak
158	Idioms	be at the end of nowhere v.	tanrı'nın unuttuğu yerde olmak
159	Idioms	be at the end of your tether v.	dayanma gücünün sonunda olmak
160	Idioms	be at the end of your tether v.	sabrının sonunda olmak
161	Idioms	be at the end of your tether v.	tahammülünün sonunda/sınırında olmak
162	Idioms	be at the end of your tether v.	çözümlerin tükenmiş olmak
163	Idioms	be at the end of your tether v.	tahammülünün sınırına gelmiş olmak
164	Idioms	be at the end of your tether v.	bıkmış olmak
165	Idioms	be at the end of your tether v.	usanmış olmak
166	Idioms	be at the end of your tether v.	canına tak etmiş olmak
167	Idioms	be at the end of your tether v.	sabrı tükenmiş/taşmış olmak
168	Idioms	be at the receiving end (of something) v.	(bir şeyin) olumsuz sonuçlarına maruz kalmak
169	Idioms	be at the receiving end (of something) v.	(bir şeyin) hedefinde olmak
170	Idioms	be at the receiving end (of something) v.	(bir şeyin) mağduru olmak
171	Idioms	be at (one's) wits' end v.	sabrının sonunda olmak
172	Idioms	be at (one's) wits' end v.	tahammülünün sonunda/sınırında olmak
173	Idioms	be at (one's) wits' end v.	çözümlerin tükenmiş olmak
174	Idioms	be at (one's) wits' end v.	tahammülünün sınırına gelmiş olmak
175	Idioms	be at (one's) wits' end v.	bıkmış
176	Idioms	be at (one's) wits' end v.	usanmış olmak
177	Idioms	be at your wits' end v.	aklı durmuş
178	Idioms	be at your wits' end v.	tahammülünün sınırına gelmiş
179	Idioms	be at the receiving end v.	mağdur olmak
180	Idioms	be at the receiving end (of something) v.	(bir şeyin) mağduru olmak
181	Idioms	be at the receiving end (of something) v.	(bir şeyin) olumsuz sonuçlarına maruz kalmak
182	Idioms	be at the receiving end (of something) v.	(bir şeyin) hedefinde olmak
183	Idioms	be at your wits' end v.	ne yapacağını bilemez halde olmak
184	Idioms	be at your wits' end v.	tahammülünün sonunda/sınırında olmak
185	Idioms	be at your wits' end v.	beyni durmuş olmak
186	Idioms	be at your wits' end v.	sabrının sonunda olmak
187	Idioms	be at your wits' end v.	çözümleri tükenmiş olmak
188	Idioms	be at your wits' end v.	bıkmış olmak
189	Idioms	be at your wits' end v.	usanmış olmak
190	Idioms	at the sharp end adj.	topun ağzında olan
191	Idioms	at the sharp end adj.	kurtlar sofrasına düşmüş
192	Idioms	at a loose end adv.	avare
193	Idioms	at the end of june adv.	haziranın sonunda
194	Idioms	at one's wit's end expr.	aklı başından gitmiş
195	Idioms	at an end expr.	bitmiş
196	Idioms	at a loose end expr.	başıboş
197	Idioms	at the end of one's tether expr.	dayanacak gücü kalmamış
198	Idioms	at the end of nowhere expr.	dağ başında
199	Idioms	at the end of one's tether expr.	elinden artık bir şey gelmez
200	Idioms	at a loose end expr.	işsiz güçsüz
201	Idioms	at the end of nowhere expr.	kuş uçmaz kervan geçmez bir yerde
202	Idioms	at one's wit's end expr.	kafası allak bullak olmuş
203	Idioms	at the end of the day expr.	sonuçta
204	Idioms	at the end of one's tether expr.	sabrı tükenmiş
205	Idioms	at one's wit's end expr.	pek şaşırmış halde
206	Idioms	at the end of one's rope expr.	sabrın sonu
207	Idioms	at an end expr.	sonuçlanmış
208	Idioms	at the end of one's rope expr.	sabrın sınırı
209	Idioms	at the end of one's tether expr.	sabrın sonu
210	Idioms	at the end of one's tether expr.	sabrın sınırı
211	Idioms	at the end of one's tether expr.	zurnanın zırt dediği yer
212	Idioms	at the fag-end of the summer expr.	yazın son günlerinde
213	Idioms	at the fag-end of the summer expr.	yazın sonunda
214	Idioms	at the end of one's rope expr.	zurnanın zırt dediği yer
215	Idioms	at the end of nowhere expr.	ücra bir yerde
216	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	parmaklarının ucunda
217	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	fiziksel olarak hissedilebilecek/dokunulabilecek yakınlıkta
218	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	fiziksel olarak erişilebilir mesafede
219	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	elle tutulabilir
220	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	el altında
221	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	uzanılabilecek yakınlıkta
222	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	yakınında
223	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	elle uzanılabilecek yakınlıkta
224	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	elle alınabilecek yakınlıkta
225	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	elle dokunulabilecek yakınlıkta
226	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	kolay erişilebilir
227	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	parmaklarının ucunda
228	Idioms	at the end of (one's) fingertips expr.	rahatlıkla erişilebilir
229	Idioms	at the end of the line expr.	yolun sonunda
230	Idioms	at the end of the line expr.	son durakta
231	Idioms	at the end of the line expr.	rotanın bitiminde
232	Idioms	at the end of the line expr.	son aşamasında
233	Idioms	at the end of the line expr.	sonuç aşamasında
234	Idioms	at the end of the line expr.	bitiriş aşamasında
235	Idioms	in at the deep end expr.	sıkıntıda
236	Idioms	in at the deep end expr.	zor durumda
237	Idioms	in at the deep end expr.	zor/tehlikeli bir durumda
238	Idioms	in at the deep end expr.	sıkıntılı bir durumda
239	Idioms	in at the deep end expr.	zor/tehlikeli bir durumun içinde
240	Idioms	in at the deep end expr.	sıkıntılı bir durumun içine girmiş
241	Idioms	at the end of the rainbow expr.	hayalinde
242	Idioms	at the end of the rainbow expr.	rüyanda
243	Idioms	at the end of the rainbow expr.	düşünde
244	Idioms	at (one's) wits' end expr.	(birinin) sabrının sonunda
245	Idioms	at (one's) wits' end expr.	(birinin) tahammülünün sonunda/sınırında
246	Idioms	at (one's) wits' end expr.	bıkmış
247	Idioms	at (one's) wits' end expr.	usanmış
248	Idioms	at your wits' end expr.	sabrının sonunda
249	Idioms	at your wits' end expr.	tahammülünün sonunda/sınırında
250	Idioms	at your wits' end expr.	çözümlerin tükenmiş
251	Idioms	at your wits' end expr.	tahammülünün sınırına gelmiş
252	Idioms	at your wits' end expr.	bıkmış
253	Idioms	at your wits' end expr.	usanmış
254	Idioms	at a dead end expr.	durma noktasında
255	Idioms	at a dead end expr.	ölü noktada
256	Idioms	at a dead end expr.	sonu olmayan bir aşamada
257	Idioms	at a dead end expr.	umutsuz durumda
258	Idioms	at a dead end expr.	ileri gitmenin/gelişmenin mümkün olmadığı bir noktada
259	Idioms	at a dead end expr.	son noktada
260	Idioms	at a dead end expr.	çıkmazda
261	Idioms	at a dead end expr.	açmazda
262	Idioms	at a dead end expr.	yolun sonunda
263	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	dayanma gücünün sonunda
264	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	sabrının sonunda/sınırında
265	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	sabrının taşma noktasında
266	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	enerjisinin sonunda
267	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	yolun sonunda
268	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	sınırlarının sonunda
269	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	usanmış
270	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	bıkmış
271	Idioms	at the end of (one's) rope expr.	bezmiş
272	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	dayanma gücünün sonunda
273	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	sabrının sonunda/sınırında
274	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	sabrının taşma noktasında
275	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	enerjisinin sonunda
276	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	yolun sonunda
277	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	sınırlarının sonunda
278	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	usanmış
279	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	bıkmış
280	Idioms	at the end of (one's) tether expr.	bezmiş
281	Idioms	at the end of rope expr.	dayanma gücünün sonunda
282	Idioms	at the end of rope expr.	sabrının sonunda
283	Idioms	at the end of rope expr.	tahammülünün sonunda/sınırında
284	Idioms	at the end of rope expr.	çözümlerin tükenmiş
285	Idioms	at the end of rope expr.	tahammülünün sınırına gelmiş
286	Idioms	at the end of rope expr.	bıkmış
287	Idioms	at the end of rope expr.	usanmış
288	Idioms	at the end of rope expr.	canına tak etmiş
289	Idioms	at the end of rope expr.	sabrı tükenmiş/taşmış
290	Idioms	at the end of rope expr.	enerjisinin sonunda
291	Idioms	at the end of rope expr.	yolun sonunda
292	Idioms	at the end of rope expr.	sınırlarının sonunda
293	Idioms	at the end of rope expr.	zurnanın zırt
294	Idioms	at the end of your tether expr.	dayanma gücünün sonunda
295	Idioms	at the end of your tether expr.	sabrının sonunda
296	Idioms	at the end of your tether expr.	tahammülünün sonunda/sınırında
297	Idioms	at the end of your tether expr.	çözümlerin tükenmiş
298	Idioms	at the end of your tether expr.	tahammülünün sınırına gelmiş
299	Idioms	at the end of your tether expr.	bıkmış
300	Idioms	at the end of your tether expr.	usanmış
301	Idioms	at the end of your tether expr.	canına tak etmiş
302	Idioms	at the end of your tether expr.	sabrı tükenmiş/taşmış
303	Idioms	at the end of your tether expr.	enerjisinin sonunda
304	Idioms	at the end of your tether expr.	yolun sonunda
305	Idioms	at the end of your tether expr.	sınırlarının sonunda
306	Idioms	at the end of your tether expr.	zurnanın zırt
307	Idioms	at the end of rope expr.	enerjisinin sonunda
308	Idioms	at the end of rope expr.	yolun sonunda
309	Idioms	at the end of rope expr.	sınırlarının sonunda
310	Idioms	at the end of rope expr.	zurnanın zırt dediği yerde
311	Idioms	at the end of your tether expr.	enerjisinin sonunda
312	Idioms	at the end of your tether expr.	yolun sonunda
313	Idioms	at the end of your tether expr.	sınırlarının sonunda
314	Idioms	at the end of your tether expr.	zurnanın zırt dediği yerde
315	Idioms	at the receiving end expr.	maruz kalan tarafta
316	Idioms	at wits' end expr.	aklı durmuş
317	Idioms	at wits' end expr.	beyni durmuş
318	Idioms	at wits' end expr.	apışıp kalmış
319	Idioms	at wits' end expr.	eli ayağı dolaşmış
320	Idioms	at wits' end expr.	ne yapacağını bilemez halde
321	Idioms	at wits' end expr.	sabrının sonunda
322	Idioms	at wits' end expr.	tahammülünün sonunda/sınırında
323	Idioms	at wits' end expr.	çözümleri tükenmiş
324	Idioms	at wits' end expr.	tahammülünün sınırına gelmiş
325	Idioms	at wits' end expr.	bıkmış
326	Idioms	at wits' end expr.	usanmış
327	Idioms	at wit's end expr.	aklı durmuş
328	Idioms	at wit's end expr.	beyni durmuş
329	Idioms	at wit's end expr.	apışıp kalmış
330	Idioms	at wit's end expr.	eli ayağı dolaşmış
331	Idioms	at wit's end expr.	ne yapacağını bilemez halde
332	Idioms	at wit's end expr.	sabrının sonunda
333	Idioms	at wit's end expr.	tahammülünün sonunda/sınırında
334	Idioms	at wit's end expr.	çözümleri tükenmiş
335	Idioms	at wit's end expr.	tahammülünün sınırına gelmiş
336	Idioms	at wit's end expr.	bıkmış
337	Idioms	at wit's end expr.	usanmış
338	Idioms	at your wits' end expr.	apışıp kalmış
339	Idioms	at your wits' end expr.	eli ayağı dolaşmış olmak
340	Idioms	at your end expr.	senin tarafta
341	Idioms	at your end expr.	sizin tarafta
Speaking
342	Speaking	we are at the end of the chain expr.	biz zincirin son halkasındayız
343	Speaking	what happens at the end of the movie? expr.	filmin sonunda ne oluyor?
344	Speaking	what happens at the end of the film? expr.	filmin sonunda ne oluyor
345	Speaking	you get paid at the end of the week expr.	ödemen hafta sonu yapılacak
346	Speaking	where do you see yourself at the end of your career? expr.	kariyerinizin sonunda kendinizi nerede görüyorsunuz?
347	Speaking	where do you see yourself at the end of your career? expr.	kariyerinin sonunda kendini nerede görüyorsun?
348	Speaking	I am at my wit's end expr.	ne yapacağımı bilmiyorum
349	Speaking	at the end of the day expr.	sonuçta
350	Speaking	you get paid at the end of the week expr.	parayı hafta sonunda alacaksın
351	Speaking	I am at my wit's end expr.	şaşırdım
Trade/Economic
352	Trade/Economic	the balance of advance or loan granted at the end of the period n.	cari dönem sonundaki avans veya borcun bakiyesi
353	Trade/Economic	balance at end of year n.	dönem sonu bakiyesi
354	Trade/Economic	cash at the end of period n.	dönem sonu nakit mevcudu
Technical
355	Technical	moment at fixed end n.	ankastrelik momenti
356	Technical	brass threaded at one end n.	bir ucu pirinç vida dişli
357	Technical	end/bevel face at the ends of steel tubes n.	çelik boruların uçlarında yer alan uç/pah yüzeyi
Computer
358	Computer	at end of sheet expr.	sayfa sonunda
Archaic
359	Archaic	at staff's end adv.	kol boyu
360	Archaic	at staff's end adv.	mesafe koyarak
361	Archaic	at stave's end adv.	kol boyu
362	Archaic	at stave's end adv.	mesafe koyarak